İzlediğim kadarıyla CHP cumartesi-pazar, güzel bir kurultay yaşadı.

Sandalyeler havalarda uçuşmadı…

Kayda değer bağrışıp çağrışmalar yaşanmadı.

Ve sakin geçen bir genel başkanlık yarışında kazanan ‘Değişim hareketi’ oldu.

*

Bu kurultay sonrasında bir kez daha anladım ki adayların seçim öncesi ve sonrası tavırları…

Yaklaşımları…

Eylem ve olaylara bakışları başka; verdiği mesajları başka, sorumluluk yüklenildiğinde çok daha başka oluyormuş meğer.

Galiba üstlenilen sorumluluğun ağırlığı, insanın bütün bedenini sarabiliyormuş.

*

Sonuçların açıklanmasıyla birlikte Sayın Özel’in ağırlığını gözlerinde ve konuşmalarında hissetmek mümkün görünüyordu.

“Belki de o ağırlık seçim yorgunluğunun bir sonucudur.” diyeceğim ya, aslında büyük bir sorumluluk yüklenmenin bir sonucu idi.

Çünkü seçilmesinin hemen sonrasında yaptığı konuşmadan anladığım kadarıyla, çok daha aklı başında…

Derleyici…

Toparlayıcı…

Konuşması her zaman olduğu gibi heyecan vericiydi.

Ve bir o kadar da samimi görünüyordu.

*

Neden öyle söylüyorum?

Çünkü bundan önceki yazımda:

“(…) Genel Başkanlık Sayın Özel’in de hakkıdır da Sayın Özel, CHP gibi bir partiyi taşıyabilir, CHP örgütü üzerinde etkili olabilir mi? Kendi adıma zor görüyorum. Hatta sanmıyorum.” demiştim.

*

Bunu derken de Sayın Özel’in bu zamana kadar muhataplarına yönelik yaptığı konuşmalarında verdiği yanıtlar, yayından çıkmış ok gibiyken, seçim sonrasında hiç de öyle değildi.

Acıtan yaralayan sözler değildi.

Aksine umut aşılayan ve vefalı, birlik ve beraberliği güçlendiren sözlerdi.

*

Pazartesinden itibaren seferberlik ilan ettiğini söylüyordu, delegelere ve partililere.

İnancı ve kararlılığı görülebiliyordu.

“Zorlu bir süreci geride bıraktık. Siz bana inandınız ve umudu yüklediniz. Umut içindeyiz. (…) İkinci yüzyıla zaferle girmek için yarından itibaren seferberlik ilan ediyorum.” diyor, parti içindeki yolculuğun kendisi ve partisi için hiç de kolay olmayacağını söylerken, partilileriyle ‘sabrı’ paylaşıyordu.

*

“İnançla, kararlılıkla ve kayıpları telafi edene kadar bütün enerjimizle partimiz için…

Ülkemiz için…

Cumhuriyet için önümüzdeki süreçlerde, var gücümüzle bıkmadan usanmadan ve yılmadan çalışmalarımızı devam ettireceğiz.” diyordu.

*

Bence konuşmalarında kararlılık vardı.

Delegeleri kendisine inandırmış görünüyordu.

*

Süreci hep beraber izleyecek ve kamuoyu ile paylaşacağız.

Görünen, Sayın Özel’in ve çalışma arkadaşlarının biraz zamana ihtiyacı olacak.

İleride CHP’de sular daha çok dalgalanacak da ne zaman durulur, bekleyip göreceğiz.

*

Yine de değişim güzeldir!..

Heyecandır değişim!..

QOSHE - Değişim güzeldir heyecandır değişim!.. - Yunus Arıkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Değişim güzeldir heyecandır değişim!..

21 0
07.11.2023

İzlediğim kadarıyla CHP cumartesi-pazar, güzel bir kurultay yaşadı.

Sandalyeler havalarda uçuşmadı…

Kayda değer bağrışıp çağrışmalar yaşanmadı.

Ve sakin geçen bir genel başkanlık yarışında kazanan ‘Değişim hareketi’ oldu.

Bu kurultay sonrasında bir kez daha anladım ki adayların seçim öncesi ve sonrası tavırları…

Yaklaşımları…

Eylem ve olaylara bakışları başka; verdiği mesajları başka, sorumluluk yüklenildiğinde çok daha başka oluyormuş meğer.

Galiba üstlenilen sorumluluğun ağırlığı, insanın bütün bedenini sarabiliyormuş.

Sonuçların açıklanmasıyla birlikte Sayın Özel’in ağırlığını gözlerinde ve konuşmalarında hissetmek mümkün görünüyordu.

“Belki de o ağırlık seçim yorgunluğunun bir sonucudur.” diyeceğim ya, aslında büyük bir sorumluluk yüklenmenin bir sonucu idi.

Çünkü seçilmesinin hemen sonrasında yaptığı konuşmadan anladığım........

© Yeniçağ


Get it on Google Play