7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e yaptığı saldırı sonrasında İsrail’in; “Nasıl olur da Hamas bana karşı bu şekilde cüret eder!..” dercesine çılgına dönmesi sonrasında, elindeki bütün ölüm silahlarıyla Hamas’a yönelik değil, ‘Fütursuzca Filistin sivil halkının üzerine yönelik saldırması’ -kelimenin tam anlamıyla- ‘21. yüzyılda bir katliam nasıl yapılabilir’ olduğunu cümle aleme gösterdi.

*

Hem vahşice ve hem de kana susamış bir vampir gibi!..

*

Üstelik de aynı İsrail, yıllardır Filistin’e göz açtırmazken, aklına estikçe yaptığı saldırılarla Filistin’in masum insanlarını öldürmüş, yaralamış ve yıllardır onları hayatlarından bezdirmiş olduğu gerçeğini de göz ardı etmek mümkün değil.

*

Keşke bunların hiçbiri yaşanmamış olsaydı…

Keşke dinsel değerlerin ağırlıkta olduğu Orta Doğu; barışın, dostluğun ve kardeşliğin merkezi olabilseydi ya, maalesef İsrail yıllardır, insafsızca yaptığı saldırılarıyla işin bu noktaya gelmesine neden oldu.

Özellikle de Netanyahu dönemlerinde İsrail iyiden iyiye Orta Doğu’yu kana bularken ne kendi halkına ne de Filistin halkına huzur verdi.

*

Bütün bunlar yetmemiş gibi abisi ABD, hiç vakit kaybetmeden İsrail’e kucak açmış ve “Arkanızdayız… saldırılarınızı devam ettirin!” diyerek, adeta savaş körükleyiciliği, kışkırtıcılığı yönünde bir söylem kullanarak, ABD’nin yaşlı ve sağlıklı düşünemeyen başkanı da savaş kışkırtıcısı olarak bir anlamda tarihe geçmiştir.

*

Olacak şey değil…

Şaşırtıcı…

Üzüntü verici…

Ve dünya adına şaşkınlık yaratıcı bir durumdur ki bu durum hiç de iyiye dalalet değildir.

*

Orta Doğu’da İsrail’in vahşeti yaşanırken, aklı selim ve haksızlığa karşı çıkan, barıştan yana olan dünyanın dört bir tarafındaki sıradan insanlar, buldukları her fırsatta ve her ortamda katliamcıları; İsrail, ABD ve diğer destekçilerini protesto etmek için her türlü zemini kullanıyorlar.

Bunlardan biri de Celtic (İskoçya) seyircisi.

UEFA Şampiyonlar Ligi E Grubu maçında Celtic’in, Atletico Madrit takımını konuk ettiği maçta, Celtic taraftarı bayrak açarak Filistin’e destek vermiş.

Celtic taraftarları, -Kulübün böyle bir eylemin yapılmasını istememesine rağmen- maç öncesinde tribünün bir bölümünde Filistin bayraklı koreografi yapmışlar.

Kendilerince de:

“Tribünlerde siyasi görüşlerini ifade etme hakkına sahip olduklarını” belirtmişler.

*

Kendi adıma; bu tür müsabakalarda, tribünlerde siyasi mesajların verilmesini çok da doğru bulmasam da halk her şeye rağmen yanlış buldukları her şeyi her zeminde protesto ediyorlar.

*

Ve öyle görülüyor ki böylesi protestolar, her zeminde de yapılıyor.

Durdurulamıyor çünkü…

Sanırım durdurulamayacak da!..

QOSHE - Durdurulamıyor!.. Sanırım durdurulamayacak da!.. - Yunus Arıkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Durdurulamıyor!.. Sanırım durdurulamayacak da!..

12 1
31.10.2023

7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e yaptığı saldırı sonrasında İsrail’in; “Nasıl olur da Hamas bana karşı bu şekilde cüret eder!..” dercesine çılgına dönmesi sonrasında, elindeki bütün ölüm silahlarıyla Hamas’a yönelik değil, ‘Fütursuzca Filistin sivil halkının üzerine yönelik saldırması’ -kelimenin tam anlamıyla- ‘21. yüzyılda bir katliam nasıl yapılabilir’ olduğunu cümle aleme gösterdi.

Hem vahşice ve hem de kana susamış bir vampir gibi!..

Üstelik de aynı İsrail, yıllardır Filistin’e göz açtırmazken, aklına estikçe yaptığı saldırılarla Filistin’in masum insanlarını öldürmüş, yaralamış ve yıllardır onları hayatlarından bezdirmiş olduğu gerçeğini de göz ardı etmek mümkün değil.

Keşke bunların hiçbiri yaşanmamış olsaydı…

Keşke dinsel değerlerin ağırlıkta olduğu Orta Doğu; barışın, dostluğun ve kardeşliğin merkezi olabilseydi ya, maalesef........

© Yeniçağ


Get it on Google Play