Bu aralar Turist rehberleri çok sıkıntılı ve üzüntülüler!..

*

Neden?

6326 Sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’yla sınırları çizilmiş ve yabancı dil esasına dayalı bir meslek olduğu belirtilen bu kanundan, ‘Yabancı dil esasına dayalı’ ifadesi kaldırılacak, ya da ‘Türkçe ve …’ sözcükleri konularak, iş biraz daha önemsizleştirileceği yönünde bu mesleği icra edenlerin çekinceleri var.

*

“Bu önemsizleştirilme ‘Türkçeden’ mi kaynaklanıyor?” diyecekseniz.

Değil elbette.

Bizim rehberlerimizin her biri zaten Türkçe bilen insanlar.

Bunun üzerine en az bir ve daha fazla yabancı dil bilen rehberlerimiz de var.

Üniversite sonrası turizm sektöründe yıllarca çalışmış biri olarak, bunu ben çok iyi biliyorum.

*

Konuyla ilgili; bu işe ömrünü vermiş insanlardan, Adana Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ADRO) Eski Başkanı İsa Akdağ’ın kaleme aldığı bir yazıyı; yine bir rehber olan, M.Ü., Fransız Dili ve Edebiyatı mezunu, sınıf arkadaşım Faruk Ünal bana gönderdi.

Ve o yazıda, bu insanların neden üzgün oldukları açık olarak dile getirilmiş.

*

Öncelikle söylemeliyim ki; ‘6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’ ile koruma altına alınmış bu meslek, nasıl oluyor da bugün değersizleştirilmeye çalışıyor.

*

‘Değersizleştirilme’ ifadesini, Sayın Akdağ’ın yazısından anlıyorum.

*

Akdağ’ın yazısında:

“Türkiye'de yaklaşık 13 bine yakın anadili Türkçe olan donanımlı, entelektüel ve en az bir yabancı dil bilen turist rehberlerinin bulunduğuna…

6326 Sayılı Kanun’la ''Turist Rehberliği’nin hem tanımı hem de sınırları çizilmiş olup, yabancı dil esasına dayalı bir meslek olduğuna…

Dünyanın hiçbir yerinde, yabancı dil bilmeden rehber olunmayacağına dikkat çekiyor.

Ve devam ediliyor:

“Ülke olarak; bu mesleğin çıtasını düşürmek bir yana, bana göre aksine, globalleşen dünya şartlarında, çıtasını daha da yükseltmemiz lâzım. Eğer ‘Türkçe Turist Rehberliği’ bu yasanın içine eklenirse, ülkemiz adına çok vahim sonuçlar doğuracaktır’ diyerek uyarıyor.

*

Akdağ; “‘Turist ister yerli ister yabancı olsun, gittiği yer hakkında hiçbir bilgisi veya fikri olmayan kişi demektir.’ şeklinde yer alıyor. Buna göre, turistlerin; otobüs seyahatleri boyunca, otobüs içerisinde herhangi bir rehberlik hizmeti almayacakları anlamına da geliyor.” diyor.

*

Neden öyle diyor?

Türkçe rehberlerin seyahat güzergâhı boyunca, var olan tarihî, turistik ve diğer yerlerle ilgili anlatabilecekleri yeterli bilgi sahibi olmayabileceklerinden, kendilerine sorulacak sorular cevaplandırılamayacak da ondan.

*

“En büyük sakıncanın da acentelerin; yabancı dilleri ve elbette ana dilleri Türkçe olan profesyonel turist rehberlerini dışarıda bırakarak, maliyetleri düşürmek için, turun başına bir acente görevlisi görevlendirilerek, bu konuda eğitimsiz kişilerce ya bir şey aktarılamayacak ya da yanlış veya eksik bilgiler aktarılacaktır.” diye çekincesini ortaya koyuyor.

*

Sayın Akdağ:

“Hatta Arap ve yabancı kökenli acentelerimiz, ülkemizin millî değerlerini bilmeyen, ülke hassasiyetlerini tanımayan, atalarımızı ve kültürümüzü kötüleyen, kırık dökük Türkçeleri olan Suriyeli grup liderlerini araç başına koyup, ‘Transfer’ adı altında turlar düzenlemeye başlayacaklardır.

Bu da ülkemiz için çok daha vahim sonuçlar doğuracaktır.” diyerek, çekincelerini dile getirdiği yazısında, Sayın Cumhurbaşkanı dâhil, konuyla ilgili her yetkiliye seslenerek:

“Ülkemizin dünyaya daha iyi tanıtılmasına katkı sunan bu örgütü, soyutlamak ve küstürmek yerine, onları daha da işin merkezine alıp, dünyada daha iyi tanınan ve anlatılan bir Türkiye sahnede yer almalıdır.

Ülkemize hiçbir katkısı olmayan bu kararın; tekrar gözden geçirilip, bir an önce yanlıştan dönülmesini hazine değerindeki bu meslek örgütümüzün gereksiz görülmesinden vazgeçilmesini dilerim.” diyerek, yazısına noktayı koyuyor.

*

Sonuç olarak; doktorlarımıza söylenen “Giderlerse gitsinler” anlayışının bir başka türünü bu sektör için hayata geçirmesek, diyorum.

Bu insanların feryatlarına kulak verilse diyorum.

*

Bari; “Ülkemin dışa yansıyan yüzüyle oynanmasa!” diyorum hani!..

QOSHE - Şimdi de sıra ‘Profesyonel Turist Rehberlerinde’ mi? - Yunus Arıkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Şimdi de sıra ‘Profesyonel Turist Rehberlerinde’ mi?

26 1
25.02.2024

Bu aralar Turist rehberleri çok sıkıntılı ve üzüntülüler!..

Neden?

6326 Sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’yla sınırları çizilmiş ve yabancı dil esasına dayalı bir meslek olduğu belirtilen bu kanundan, ‘Yabancı dil esasına dayalı’ ifadesi kaldırılacak, ya da ‘Türkçe ve …’ sözcükleri konularak, iş biraz daha önemsizleştirileceği yönünde bu mesleği icra edenlerin çekinceleri var.

“Bu önemsizleştirilme ‘Türkçeden’ mi kaynaklanıyor?” diyecekseniz.

Değil elbette.

Bizim rehberlerimizin her biri zaten Türkçe bilen insanlar.

Bunun üzerine en az bir ve daha fazla yabancı dil bilen rehberlerimiz de var.

Üniversite sonrası turizm sektöründe yıllarca çalışmış biri olarak, bunu ben çok iyi biliyorum.

Konuyla ilgili; bu işe ömrünü vermiş insanlardan, Adana Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ADRO) Eski Başkanı İsa Akdağ’ın kaleme aldığı bir yazıyı; yine bir rehber olan, M.Ü., Fransız Dili ve Edebiyatı mezunu, sınıf arkadaşım Faruk Ünal bana gönderdi.

Ve o yazıda, bu insanların neden üzgün oldukları açık olarak dile getirilmiş.

Öncelikle söylemeliyim ki; ‘6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’ ile koruma altına alınmış bu meslek, nasıl oluyor da bugün değersizleştirilmeye çalışıyor.

‘Değersizleştirilme’ ifadesini, Sayın Akdağ’ın yazısından anlıyorum.

Akdağ’ın........

© Yeniçağ


Get it on Google Play