GÜNEŞİ DOĞURAN KADINLARA
Ezidi bir atasözü der ki;
"Bizim topraklarda önce kadınlar uyanır, güneş sonra doğar.
Çünkü güneşi doğuran kadınlardır “
Kadınların yakılmasıyla başladı 8 Mart'ın öyküsü.
Yanarak can veren emekçi kadınlar aydınlattı dünya kadınlarının yolunu, varoluş mücadelesini, emek savaşını…
Yangın tüm dünyadan görünecek kadar büyüdü. Amerika’da 1857 yılında yanan 129 kadının ateşi, 51 yıl sonra 1908’in Mart ayında bir başka coğrafyadaki kadın hareketini ateşleyecek güçteydi. “Ekmek ve gül istiyoruz” sloganıyla emekçi Rus kadınlar sokaklara çıkmışlardı. İşte böyle bir ateşten yanarak çıkan kadınlar kurtuluş reçetelerinin yine kadının kendisi olduğunu görmüş ve bunun için tüm dünyada harekete geçmişlerdi.
Dünyanın dört bir tarafında kadının birlik ve dayanışmasından doğan güç büyümüştü. Önce 1910’da Kopenhag'taki Kadın Sosyalist Enternasyonali'nde Clara Zetkin’in önerisi ile 8 Mart’ın Emekçi Kadınlar Günü adıyla kutlanması gündeme getirilip kabul edildi. 1977 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 8 Mart Kadın Hakları ve Uluslararası Barış günü olarak kutlanması kararı çıkarıldı.
8 Mart'ın tarihinde, kadın emeği, kadın ezilmişliği ve bu değerlere sahip çıkan kadın-erkek ortak mücadelesi vardır. Dünyada durum buyken Türkiye’de kadınların........
© Yurt
visit website