Kimileri diyebilir ki döne döne 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Milletvekili seçimlerine değiniyorsun… Evet, çünkü, o seçimler ve arkasından gelen CHP kurultayı sonrasındaki 31 Mart 2024 yerel seçimlerine giderken o seçim sürecinin bazı günahkarları günah işlemeye devam ediyor!

Çok şükür o günahkarlardan değilim. Çok şükür 14 Mayıs 2023 için uyarılarımı henüz araba devrilmeden önce bütün açıklığıyla yaptım ve müsterihim.

31 Mart 2024’teki yerel seçimlere iki haftadan az bir zaman kala bütün memleket en çok İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimine odaklanmış durumda. İktidar bloku İstanbul’u istiyor, çünkü biliyor ki İstanbul’u alamazsa 2028’de genel iktidarı da kaybedecek bu sefer. İmamoğlu bu kez de kazanırsa ayağında Kılıçdaroğlu ‘prangası’ olmayacak ve adaylaşarak Cumhurbaşkanı seçilecek ve Türkiye Erdoğan’ın çizdiği rotadan çıkacak. CHP’nin de en çok istediği İstanbul’u kazanmak; böylelikle hem kurultayda seçilen yönetim olarak rüştünü ispat etmek hem de 2028 için İmamoğlu ile ümitlenmek.

Mart 2024 akşamında ortaya çıkacak sonuçları merakla bekleyen bir de CHP’nin kurultayda kaybedenlerinin içinde bir kesim var ki işte 14 Mayıs 2023’ün günahkarları da zaten onlar. Kılıçdaroğlu da açık sözlü olacağım, günahkar. Kendisini çok daha seçim kazanmaya elverişli adaylar varken dayatan ve yüzde 40-60 dengesindeki bir seçimi adeta Erdoğan’a hediye eden Kılıçdaroğlu şimdi de bir kısım hissi davranma eğilimindeki partiliyi ve seçmeni adeta İmamoğlu kaybetsin diye etkiliyor duruşuyla. Bir yerde günahkarlığa devam ediyor. Kurultay rövanşı uğruna Türkiye’nin kaderiyle bir kez daha oynuyor.

Ekrem İmamoğlu zorlu bir seçim virajında. Hem iktidarın, parti-devletin olanca gücüne ve olanaklarına karşı hem de az da olsa CHP’nin günahkarlarına karşı bir zaferin mimarı olmak durumunda. Bu tabloda güvencesi ise memleketin gidişatından memnun olmayan sağduyulu seçmen. Bu noktada Alevi seçmenin duruşu çok önemli. Az da olsa Alevi seçmenin hissi duruşu malum. Hatta bu nedenle İmamoğlu ilçelerde çok sayıda Alevi aday gösterdi. İnanıyorum ki Cemevlerinde, hanelerinde Hz. Ali yanında Atatürk portresi olan Alevi seçmen günahkarlığa prim vermeyerek Atatürk Türkiye’sinin görünürdeki yegane ümidi olan İmamoğlu’nun yanında saf tutacak ve Erdoğan’ın İstanbul hülyasını kursağında bırakacaktır. Alevi seçmenin aklı ve mantığı hissiyatının önüne geçer; laik bir Türkiye için oy kullanır ve İmamoğlu’nu yeğler Erdoğan’a karşı. Bu noktada CHP’nin aday gösterdiği Alevilere; başkan adayları ve belediye meclis üyesi adayları ile örgüt yöneticilerine de sorumluluk düşüyor. Onlar da son düzlükte hala hissi bir pozisyon alan ve partilerinin oyunun yüzde 5-10’u arasında bir oranda gözüken Alevi seçmenle etkin bir temas kuracak ve 31 Mart seçiminin anlamını bir kez daha anlatacaktır.

Bu noktada İmamoğlu’na son düzlükteki önerilerimi yapmadan önce Kılıçdaroğlu’na son bir çağrıda bulunmak isterim: CHP’liler ve CHP’ye gönül veren seçmen size 13 yıl prim verdi. Sonuçta partiyi getirdiğiniz nokta yüzde 22-25 oy tuzağı ve nihayetinde çok avantajlı bir seçimin kaybedilmesi. Artık biraz kenarda durup diğer eski genel başkanlar gibi olmayı içinize sindirmek suretiyle partinizin başarısına destek olunuz. Türkiye, Erdoğan ve İmamoğlu tercihi ile karşı karşıya iken parti içi dar hesaplarla meşgul olmayınız. İmamoğlu’nun önünü kapatan tarafta olmayınız. Böyle yaparsanız çorbada tuzunuz olur ve şeref alırsınız.

Son düzlükte öyle gözüküyor ki AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ağırlığı İstanbul’a verecek seçim kampanyasında. Artık İmamoğlu’nun ilçe mitinglerinin anonslarında “2028’in Cumhurbaşkanı adayı” sıfatı yer alıyor. AK Parti adayı Kurum’un “Sadece İstanbul” sloganına karşı İmamoğlu kartını açık oynuyor. O zaman İmamoğlu, Erdoğan ile seçim meydanlarında kozunu paylaşacak fiilen de. İmamoğlu’nun kozu bu noktada Erdoğan’ın sefaleti, ülkeyi getirdiği nokta olacak. Psikolojik üstünlük de İmamoğlu’nda olacak haliyle. İstanbul’daki önlenemeyen ve milyonları bulan kontrolsüz dış göç, tarihte görülmemiş barınma sorunu, aşırı enflasyonun yıkıcı sorunları, güneş görmüş gibi eriyen ücretler ve emekli maaşları, çekilmez hale gelen hayat pahalılığını seçmenin gözüne sokacak İmamoğlu. Ve bununla kalmayıp 2028’in Cumhurbaşkanı kimliğiyle bu yakıcı sorunların çözümü için de yol gösterecek. Tabii partisi CHP’nin de buna paralel bir seçim stratejisi izlemesi şart İstanbul’da.

CHP’nin diğer 10 Belediye Başkanı da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer gibi yaparak İmamoğlu’nun yanında durmalı ve İstanbul’daki hemşerilerini İmamoğlu’na oy kullanması için motive etmeli. Aynı şekilde CHP’li il belediye başkanları da… İktidarın İmamoğlu’nu ‘boğmaması’ için Atatürk Türkiye’sinin devamından yana olan diğer partilerden sağduyulu seçmen de “İmamoğlu” demezse günahkar olacaktır.

Parti ve yediğine aldığı unsurlar hem Atatürk Türkiye’sine rahmet okutmak için gözünü karartmış gidiyor hem de 21 yıldır tek başına iktidar olmasına karşın memleketin sorunlarını çözmek bir yana derinleştiriyor. Yukarıda saydığım temel ciddi sorunlar yanında Türkiye’nin sınırlarını kevgire çevirerek ciddi bir savunma ve güvenlik açığı yaşamasına neden olan da bu sefil iktidar. Erdoğan’dan bundan sonra ne İstanbul’a ne de ülkeye bir hayrı dokunur.

“Günahkarlık” kavramını Prof. Özer Sancar’dan ödünç aldığımı belirteyim. Geçende Ruşen Çakır ile Medyascope’taki söyleşisinde işittim. Kılıçdaroğlu’nun 2023 seçiminde oynadığı rol konusunda da hemfikir olduğumuzu gördüm. Ve bir kez daha emin oldum ki -Kılıçdaroğlu’nun çok sevdiği deyimle- Kılıçdaroğlu o seçimde hem kul hakkı yemiş (kazanacak adayların ve onca seçmenin) hem de memleketin hakkını.

Dost, doğru ve yerinde acı söyleyendir.

QOSHE - MUZAFFER AYHAN KARA YAZDI- KILIÇDAROĞU’NA ÖNERİM - Muzaffer Ayhan Kara
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

MUZAFFER AYHAN KARA YAZDI- KILIÇDAROĞU’NA ÖNERİM

5 2
18.03.2024

Kimileri diyebilir ki döne döne 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Milletvekili seçimlerine değiniyorsun… Evet, çünkü, o seçimler ve arkasından gelen CHP kurultayı sonrasındaki 31 Mart 2024 yerel seçimlerine giderken o seçim sürecinin bazı günahkarları günah işlemeye devam ediyor!

Çok şükür o günahkarlardan değilim. Çok şükür 14 Mayıs 2023 için uyarılarımı henüz araba devrilmeden önce bütün açıklığıyla yaptım ve müsterihim.

31 Mart 2024’teki yerel seçimlere iki haftadan az bir zaman kala bütün memleket en çok İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimine odaklanmış durumda. İktidar bloku İstanbul’u istiyor, çünkü biliyor ki İstanbul’u alamazsa 2028’de genel iktidarı da kaybedecek bu sefer. İmamoğlu bu kez de kazanırsa ayağında Kılıçdaroğlu ‘prangası’ olmayacak ve adaylaşarak Cumhurbaşkanı seçilecek ve Türkiye Erdoğan’ın çizdiği rotadan çıkacak. CHP’nin de en çok istediği İstanbul’u kazanmak; böylelikle hem kurultayda seçilen yönetim olarak rüştünü ispat etmek hem de 2028 için İmamoğlu ile ümitlenmek.

Mart 2024 akşamında ortaya çıkacak sonuçları merakla bekleyen bir de CHP’nin kurultayda kaybedenlerinin içinde bir kesim var ki işte 14 Mayıs 2023’ün günahkarları da zaten onlar. Kılıçdaroğlu da açık sözlü olacağım, günahkar. Kendisini çok daha seçim kazanmaya elverişli adaylar varken dayatan ve yüzde 40-60 dengesindeki bir seçimi adeta Erdoğan’a hediye eden Kılıçdaroğlu şimdi de bir kısım hissi davranma eğilimindeki partiliyi ve seçmeni adeta İmamoğlu kaybetsin diye etkiliyor duruşuyla. Bir yerde günahkarlığa devam ediyor. Kurultay rövanşı uğruna Türkiye’nin kaderiyle bir kez daha oynuyor.

Ekrem İmamoğlu zorlu bir seçim virajında. Hem iktidarın, parti-devletin olanca gücüne ve olanaklarına karşı hem de az da olsa CHP’nin günahkarlarına karşı bir zaferin mimarı olmak durumunda. Bu tabloda güvencesi ise memleketin gidişatından memnun olmayan sağduyulu seçmen. Bu noktada Alevi seçmenin duruşu........

© Yurtseverlik


Get it on Google Play