Kuş dili konuşurduk aramızda. Başkaları anlamasın diye. Kendi dilimizi konuştukça açıkça. Kimse kimseyi anlamıyor.

Gece kayar üstümüzden. Sabahın kapısı aralanır. Sevgiyle dolar yüreklerimiz. Yürüdükçe el ele.

Taşkınlardan korkma. Yağmurdu, kardı, fırtınaydı. Siler süpürürsün. Geçip gider. Ardından gelen kuraklıktan kork. Yanıp yakılmaktan. Açlıktan. Kanına, canına işleyerek uzayıp giden.

Camlara vuran güneşten yansırdı yaz. Yoksul evlerin pencerelerinden. Beton duvarları aşarak. Uçuşan kuşlarla ağaçlarda. Kanat çırpan martılarla deniz kıyılarında. Çiçekli bahçelerle kırlarda kelebeklerle. Toprakta karıncalarla. Kucaklaşan insanlarla. Geçip giden yaz.

Nereden kalkıp nereye gittiğimizden haberimiz yok. Yürüyoruz. Akşamdan çıkarıldık yola. Karanlıkta. Önümüzü görmüyoruz.

Maden ocaklarına her sabah güneş doğmadan ulaşır madenciler. Kömür kadar kara olan her sabah. Zonguldak’ta.

Nerden gelirse gelsin, nasıl gelirse gelsin. Kuş cıvıltısı mı olur, çığlık mı? Bir ses. Duyursun kendini. Ne bir kuş cıvıltısı, ne bir çığlık duyulur sağırsa kulaklarınız. Sağırlaştırılmamışsa.

Filistin çığlık çığlığa bağırıyor. Duyan yok. Kimse başını çevirip bakmıyor. Çığlığı attıran zalim, şarkı söylüyormuş gibi dünya onu dinliyor. Onu izliyor.

QOSHE - Çığlık - Adnan Özyalçıner
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Çığlık

13 5
10.12.2023

Kuş dili konuşurduk aramızda. Başkaları anlamasın diye. Kendi dilimizi konuştukça açıkça. Kimse kimseyi anlamıyor.

Gece kayar üstümüzden. Sabahın kapısı aralanır. Sevgiyle dolar yüreklerimiz. Yürüdükçe el ele.

Taşkınlardan korkma. Yağmurdu, kardı, fırtınaydı. Siler süpürürsün. Geçip gider. Ardından gelen kuraklıktan kork. Yanıp yakılmaktan. Açlıktan. Kanına, canına işleyerek uzayıp giden.

Camlara vuran........

© Evrensel


Get it on Google Play