Neredeyse "olumsuzluk yaşamadığım piknik yok denecek kadar azdır" diyebilirim... Piknik gezisi denildiğinde ilk akla gelen yeme, içme ve eğlenceli kır gezileridir. Fakat çoğu kez pikniklerin üzücü olaylarla bittiğine şahit olmuşuzdur. Pikniklerin çoğunluğunda kavga ölüm, yaralama, öldürme, yangın, çöp, doğayı tahrip etme, suları kirletme, ağaçları kesme, yaban hayatına zarar verme gibi hadiselere şahit oldum, bunlarla ilgili anlatılanları dinledim haberleri okudum. Doğal güzellikleri sevme, onlardan yararlanma herkesin hoşlandığı durumlardandır. Piknik gezileri; temiz deniz kenarlarında, ırmak boylarında, yaylalarda ve yaylayı andıran mekânlarda, subaşlarında, ormanlık alanlarda, yapılan etkinliklerdir. Piknikler o denli abartılı yapılır ki bunlara devamlı şaşırmışımdır. Abartılı yeme-içmeler ve eğlenceler; alanları uzun süreli işgal etmeler, geceleri doğal ortamda kalmalar, çadır kurup uzun süreli doğal ortamda ikamet şahit olduklarımdandır. Pikniklerin pek de mutluluk getirmediğini küçüklüğümde anlatırlardı. Bundan dolayı her pikniğe gidişimde içimde kendiliğinden buruk bir sevinç oluşmaktadır. Buruk sevinçler, hüsran olarak nitelendirilecek büyüklü küçüklü olaylara neden olmuş mudur? Bu soruya vereceğim cevap ne yazık ki evettir. Neredeyse "olumsuzluk yaşamadığım piknik yok denecek kadar azdır" diyebilirim. O zaman şu soru akla gelebilir: Mademki neredeyse her piknikte olumsuzluk yaşanıyor. O zaman “gitme” diyebilir çoğu insan. Bu haklı yaklaşıma yukarıda cevap olabilecek birkaç cümle yazdım. Bunlara ilave edilecekler var. Köyler dâhil kalabalıklar, insanı bedenen ve ruhen yorabiliyor. Yorgunluk ve stres atmak için de piknik yapmaya ve doğal hayatta bulunmaya ihtiyacımız var. Ayrıca çok kere davet etmeler de pikniklere gidilmesine sebep olabiliyor. Pikniklerde şahit olduğumuz çok sayıda olumsuzluklardan bir tanesini anlatayım ki itidalli olunmasına riayete örnek olsun. Karabük ili, Kayadibi yerleşim yerine yakın bir yere piknik yapmak için arkadaşım Orhan’la karar aldık. Havanın sıcak ve açık olduğu bir cumartesi gününde trenle seyahat ederek piknik mahalline ulaştık. Balık tutmaya yarayan elimizdeki malzemelerle bir hayli yorulduk. Piknik yeri, ırmağa yakın, yeşillikleri ve soğuk suları ile dikkat çekiyordu. Erken saatlerde gittiğimiz için alanda kimseler yoktu. DEVAMI YARIN

QOSHE - Piknikle pek barışamadım... - Ünal Bolat
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Piknikle pek barışamadım...

23 1
21.03.2024

Neredeyse "olumsuzluk yaşamadığım piknik yok denecek kadar azdır" diyebilirim... Piknik gezisi denildiğinde ilk akla gelen yeme, içme ve eğlenceli kır gezileridir. Fakat çoğu kez pikniklerin üzücü olaylarla bittiğine şahit olmuşuzdur. Pikniklerin çoğunluğunda kavga ölüm, yaralama, öldürme, yangın, çöp, doğayı tahrip etme, suları kirletme, ağaçları kesme, yaban hayatına zarar verme gibi hadiselere şahit oldum, bunlarla ilgili anlatılanları dinledim haberleri okudum. Doğal güzellikleri sevme, onlardan yararlanma herkesin hoşlandığı durumlardandır. Piknik gezileri; temiz deniz kenarlarında, ırmak boylarında, yaylalarda ve yaylayı andıran mekânlarda, subaşlarında, ormanlık alanlarda, yapılan etkinliklerdir. Piknikler o denli abartılı yapılır ki bunlara devamlı........

© Türkiye


Get it on Google Play