|
İlhami AlgörCumhuriyet |
Jessie White, Viktorya dönemi İngiltere’sinde büyüyen neredeyse tüm orta sınıf kızların aksine, 1852-1854 yılları arasında Paris...
Artık Verne’in Hetzel’e mektuplarının tonu da değişmişti. Aralarındaki iş ilişkisinin genel tonu, baba/oğul ya da usta/öğrenci...
Nellie ve meslektaşı, Calais trenine bindiler. “Neden Hetzel konusunu açmam istenmedi?” diye sordu Nellie, “bence önemli bir konuydu.”...
Nellie Bly, Bay Verne’e Amerika’da bulunup bulunmadığını sordu. “Evet, bir kez,” diye cevapladı Bay Verne, “Sadece birkaç...
Bay Fogg, alışılmışın dışında erken bir saatte eve dönerek yeni kâhyasını gafil avladı. “Hazırlanın,” dedi, “Dover treni...
Bay Fogg her gün, Reform Kulüp olarak anılan seçkin beyefendiler kulübüne giderdi. Yeni uşağını, kâhyasını, kıç toplayıcısını işe...
Genç Lord Longsferry, romanı Avrupa’da gezdirip Londra’ya geri getirdiğinde ailesi ona Muhafazakar Parti’den bir milletvekilliği ayarladı....
Roman bize Saville Row 7 numaralı evin yeni sakini Phileas Fogg’dan söz eder. Bay Fogg, İngiliz yüksek sosyetesinin yakışıklı...
Yeni bir yazı dizisine başlıyorum. Aşağıdaki satırları “takdim niyetine” kabuk edin lütfen. 1872 Ekim, Londra. Kararsız bir sonbahar...
“Jül Vern Seyahat Acentesi” başlıklı bir yazı dizisine başlayacaktım. Son anda “Efsanevi Yerlerin Tarihi”ni araya sokmak istedim....
Son yazı çünkü kitap ile ilişkim doygunluğa ulaştı ve yazılarımın enerjisi azaldı. Çıtayı düşürmeye başladım. Benim de enerjim...
Son yazı çünkü kitap ile ilişkim doygunluğa ulaştı ve yazılarımın enerjisi azaldı. Çıtayı düşürmeye başladım. Benim de enerjim...
Son yazı çünkü kitap ile ilişkim doygunluğa ulaştı ve yazılarımın enerjisi azaldı. Çıtayı düşürmeye başladım. Benim de enerjim...
“Şimdi Maliye Nazırı büsbütün keyifli, limonatası elinde, Ulah Beyi Kantemir'in notalı musiki kitabını, Necip Paşa Kütüphanesi'nin...
Kitabın daha ilk sayfalarında Buckle ismi sadece bir kelime olarak geçer. Kuntay, tam isim vermez, soyadı, kitap adı belirtmez. “Buckle”...
Artık 19 Mayıs 1919 günlerindeyiz. “Malta'ya sürdükleri üç kamyon lttihatçı'yı İngilizler nihayet bıraktılar.” Hmm..!? Mesela...
Ekim 1918’de mütareke, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalandı. Osmanlı savaşı kaybetti. Boğazlar, demir yolları ve limanların kontrolü...
Mithat Cemal Kuntay kelimelerin, hecelerin, harflerin seslerini duyuyor. Duyduğu sesleri anlama dönüştürüp roman kişilerine broş, rozet, yaka...
Biraz Mithat Cemal Kuntay’ın hayatına bakalım. Daha doğrusu bakmaya çalışalım. Kuntay’a dair ender çalışmalardan biri Halil İbrahim...
Üç İstanbul romanında geçen birkaç jurnal aktarayım: (Ratip) "Sultan Hamit'e damat olacaktı; fakat frengisi var diye dayısı curnal etti. Bu...
Kuntay, Macide bölümünde diğer bölümlere nazaran daha bir yakası bağrı rüzgâra açık akar. Roman’a Aksaray’ın meşhur kabadayıları,...
Romanı didiklemeye devam edip etmemekte kararsızdım ki Kuntay’ın Tapu Müdürü Senih Efendi ve karısı Macide’yi, mahremlerinden alenen...
Roman’a dair bir ara özet vereyim. Belki dağınıklığımı toparlar. Adnan önce Maliye Nazırı’nın kızı Süheylâ’ya ders verir....
Üç İstanbul romanının İstanbul’una şöyle bir bakalım. 1885 senesinde nüfusu 873 bindir. Acaba hangi semtlerde kimler yaşamaktadır? Bir...
Bir önceki, “Adnan ve iki cepheli İstanbul algısı” başlıklı yazıyı şöyle bağlamıştım: “…asri Beyoğlu, Şişli muhitleri ile...
“Onun gözünde iki İstanbul vardır: Camilerinin kurşun kubbelerinde fetih ordularının miğferleri duran İstanbul!” (Bu benzetmeyi...
Mithat Cemal Kuntay’ın Üç İstanbul romanında, sadece üst seviye kişileri konu edinip sokağı, halkı görmediğine dair bir eleştiri var....
Şair Raif, romanın ilk sayfalarında belirir: “Penceresiz, kapısız bir namusun inzivasında kendisini hapseden bu zehirli adam…” Veya:...
Romanın esas oğlanı Adnan, Aksaray’da (*) mütevazı ve hatta fukara bir evde hasta annesi ile yaşamaktadır: “Aksaray’daki küçük ev ......
Üç İstanbul’un baş karakteri Adnan, “Yıkılan Vatan” adlı bir roman yazmaktadır. Bu romanda neler yazmaktadır? “Anadolu ve Rumeli...
Mithat Cemal Kuntay’ın Üç İstanbul adlı romanı ve İstanbul şehri üzerine konuşacağım. Çok bölümlü olacak, uzun sürecek. Edebiyat...
Bir zamanlar “zalim kadını sevme huyu” başlıklı bir yazı yazmıştım. Orasına burasına hafifçe dokunup yeniden takdim edesim geldi....
Youtube’da geleneksel meslekler ile ilgili bir belgesel seyrettim. Pirene Dağları’nın İspanya’ya bakan güney yüzünde Pamplona adlı...
Kuşakdaşlarım birer birer terk ediyorlar dünyayı. Dostlarım, arkadaşlarım, eski sevgililerim… Geride sosyal medya hesapları kaldı....
Dijital alemde Pancho Villa adlı bir diziye denk geldim. Dizi, 19. yüzyılın sonlarına ait siyah beyaz arşiv görüntüleriyle başlıyor....