Kırılan, bozulan, kaybolan, reddedilen, beğenilmeyen, hor görülen, terk edilen, azımsanan, anlaşılmayan, değeri görülmeyen, kınanan, yok edilen… Tercümesi keder olan bu listeyi çoğaltabilirim. İnsan hayatının dökümünü yaptığında bu listeye ne kadar tik atarsa o kadar mutsuzluk biriktirmiştir diye düşünebiliriz. Oysa bazı hayatlar tam da bu olumsuzluklar nedeniyle yükselişe geçerler. Önemli olan ne çok olumsuzluk yaşadığından çok bunların seni nasıl ateşlediğidir belki de. Kolay bir hayatla kahraman olamaz insan. Deneyimlerle kazanılan olgunluk, çetrefil yollarla ulaşılan zafer, paha biçilmezdir.

Kolay kazanılan zaferler vardır elbet. Ağzında altın kaşıkla doğanları kastediyorum. Biz emeklerken aynı yolu jet hızıyla geçer kimileri. Bizim başarı ve zafer dediğimiz gülünç bile gelir onlara. Bizim yaptığımızı ona katlamışlardır çoktan.

Hayatlarımızı gözden geçirdiğimizde bir hayıflanmaya, kederli bir iç çekişe ulaşıyorsak korkmayalım bundan. Birden büyük bir sıçrayışa geçmek mümkündür her zaman. Yeter ki gerçekçi olarak saptayalım konumumuzu. Yaratıcı bir zekayla sorunları çözüp harekete geçelim yeter ki. Kaybedenler Kulübü kalabalıktır. Kaybedenler hile yapmadıkları için kaybetmişlerdir çoğu zaman. Boyun eğmedikleri, yaltaklanmadıkları, suyuna gitmedikleri, onurlarını korudukları için. Kirli zaferlerle tahta çıkmaktansa Kaybedenler Kulübü’nde olmak evladır. Başarı her zaman kirli değildir elbet. Alnı ak rol modelleri ile de doludur çevremiz. Biraz da şans yardım etmiştir kimilerine.

Sorun benden bir nane olmaz deyip mücadeleyi bırakmaktır. Başarısızlık hatırları öylesine sarsıcıdır ki göçük altında bırakırlar bizi. Derin bir karanlıktır sadece gördüğümüz. Oysa bunca başarısızlığın içimizde biriktirdiği bir sanat eserine dönüştürülebilecektir belki de. İnsan her şeyi dönüştürebilir. Elinde sadece toprak olsa çanak çömlek yapar ondan. Keder de dönüştürülebilir bir şeydir. Kederden şiirler yaptım hep ben. Çok iyi biliyorum bunu.

Sorunun nerede olduğunu saptamaktır önemli olan. Çoğu insan kendi başarısını sabote eder. Suçluluk duygularıyla doludur ya da doldurulmuştur bir biçimde. Başarıyı hak etmediğini düşünür. Çok güzel ilerleyen ilişkileri bozar, harika bir yaratıma bir çentik atıp değerini düşürür, kendinden hiç beklenmeyen bir çiğlik yapar birden. Çok iyi biliyorum bunu. Belki de benim hayat hikayem böyle. Birisi beni iltifat edip göklere çıkarmaya çalıştığında bunu yanlışlayacak bir yorum yaparım hemen. Hak etmediğime inanmışımdır çünkü bir biçimde. Başarısızlık ve ezilmişliğe dair belleğim devreye girer hemen. Başarı da ürkütücüdür zaten. Başkalarında kıskançlığa, kötücül duygulara çevrilir hemen. Öylesine ürkütücüdür ki bu dörtnala kaçası gelir insanın. Yaptığının değerini düşürüp bir biçimde korumaya alırsın kendini. Başarının oluşturacağı hiyerarşiden, yükselmekten korkarsın.

Kaybettiklerin öyle çoktur ki hiçbir kazanım onu telafi etmez kimi zaman. Bir anda uçup gidenin, hileyle hurdayla elinden alınanın yanında bu küçük katkılar anlamsız kalır.

Başkalarına yapılan vefasızlığı izlerken bunun bir gün kendinin de başına geleceğini düşünmeden duramıyor insan. Sarsıcı bir gözlememim var bu konuda. Başkalarına sürekli olanaklar sağlayan bazı insanlar vardır. Böyle üç dört örnek oldu hayatımda. Yaşarken çevreleri kendilerine yaltaklanan, ya da bu ağır kaçarsa bir biçimde yanlarında duran, onları ağırlayan, hoş tutan insanlarla doluydu. Onlarla arkadaş olmanın, yakın durmanın pek çok avantajı vardı. Ölümlerinden sonra büyük bir vefasızlık kaldı geriye. Artık verebilecekleri bir şey kalmadığı için unutulup değersizleştiler. Adları bile anılmaz oldu.

Olumsuz örnekler yıldırmamalı insanı. Bir yerlerde gizli güzelliklere, masumiyete tutunabilmeli. Kendi içinde bir huzur, temiz bir vicdanın olmadıktan sonra sadece bazı hazlar biriktirirsin hayatta. Gerçek mutluluk iyisiyle, kötüsüyle, cesurca yaşanmış bir hayat hikayesine sahip olmak, hayatın yaralarını iyileştirebilmektir.

Bir şiir festivalinde Filistinli şair Taha Muhammad Ali’nin yaptığı bir yorum hala aklında. “Bir kedinin tüylerini ters yöne doğru seversen kedi huylanır” demişti. Ne kadar da bilgece. Doğru sevebilmek. Sevileni mutlu edebilmek çok önemli bu hayatta.

QOSHE - Doğru sevebilmek - Neşe Yaşın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Doğru sevebilmek

3 16
07.01.2024

Kırılan, bozulan, kaybolan, reddedilen, beğenilmeyen, hor görülen, terk edilen, azımsanan, anlaşılmayan, değeri görülmeyen, kınanan, yok edilen… Tercümesi keder olan bu listeyi çoğaltabilirim. İnsan hayatının dökümünü yaptığında bu listeye ne kadar tik atarsa o kadar mutsuzluk biriktirmiştir diye düşünebiliriz. Oysa bazı hayatlar tam da bu olumsuzluklar nedeniyle yükselişe geçerler. Önemli olan ne çok olumsuzluk yaşadığından çok bunların seni nasıl ateşlediğidir belki de. Kolay bir hayatla kahraman olamaz insan. Deneyimlerle kazanılan olgunluk, çetrefil yollarla ulaşılan zafer, paha biçilmezdir.

Kolay kazanılan zaferler vardır elbet. Ağzında altın kaşıkla doğanları kastediyorum. Biz emeklerken aynı yolu jet hızıyla geçer kimileri. Bizim başarı ve zafer dediğimiz gülünç bile gelir onlara. Bizim yaptığımızı ona katlamışlardır çoktan.

Hayatlarımızı gözden geçirdiğimizde bir hayıflanmaya, kederli bir iç çekişe ulaşıyorsak korkmayalım bundan. Birden büyük bir sıçrayışa geçmek mümkündür her zaman. Yeter ki gerçekçi olarak saptayalım konumumuzu. Yaratıcı bir zekayla sorunları çözüp harekete geçelim yeter ki. Kaybedenler Kulübü kalabalıktır. Kaybedenler hile yapmadıkları için kaybetmişlerdir çoğu zaman. Boyun eğmedikleri, yaltaklanmadıkları, suyuna gitmedikleri, onurlarını korudukları için. Kirli zaferlerle tahta çıkmaktansa Kaybedenler Kulübü’nde olmak evladır. Başarı her zaman kirli........

© Yeni Düzen


Get it on Google Play