Bir yıl daha geçti. Uğurlamak ve yeniden başlamak duygusu iyi geliyor insana. Sanal bir durum bu elbette ama dünya güneşin etrafında bir kez daha döndü işte, mevsimler birer birer yaşandı. İçim buruk yalnızlığında ürperiyor şimdi. Kendi serüvenimi düşünüyorum bu dünyada. Yalnızca benim bildiğim, benim bile tam bilemediğim kendi hikayemi. Dünyanın hikayesine dahil bir hikâye bu. Geçmiş bazı yıllarla kıyaslandığında pek de parlak bir yıl değilmiş benim için. Önümüzdeki yıl için işaretler taşıyor ama. Güzel şeyler olacak biliyorum. En azından kişisel hikayemde. İşaretlerini okuyorum şimdiden. Ya da içsel bir yönelim taşıyorum buna.

Emek olmadan güzel şeyler olmaz biliyorum bunu. Bazen geçmişte verdiğin emeğin üzerine yapman gereken yeni hamleler vardır. Bir zıplasan geçebileceğin yeni bir yer vardır. Oralardayım sanki. Zıplamak için cesaretimi ve enerjimi toplamaya çalışıyorum yalnızca. Engelleri görsem de kalbim kırık olsa da zıplayacağım. Düşsem de kalkıp yeniden deneyeceğim. Biliyorum bunu.

Emek ne muhteşem bir şeydir. Asla başa çıkılmaz sanılan şey yavaş yavaş hallolur. Yeter ki zekanı kullanıp organize olup hedefe azimle ilerleyesin. Mümkün olduğunu bilmek bile iyi geliyor insana. Nice emekler verildi ama sonuç hüsran oldu diyebilirsiniz. Olmuştur pek çok kez ama hedefe ulaşılmasa bile o mücadele yolculuğu armağan olarak kalmıştır bize. Yola çıkmış olmak, yolu yürümüş olmak bile bir kazanımdır.

İstedikten sonra neler yapamaz ki insan bu hayatta. Koşullar ne olursa olsun yapılabilecek bir şey vardır. Kimi zaman kötü koşullar mucizenin doğuşunun esas temeli olabilir. Dipten yukarıya fırlamak yüzeyde sürünmekten daha kolay olabilir.

Biliyorum sayısız engel, sayısız kötülük var hayatta. Bir yerlerde ışıldayan bir masumiyet de mevcut ama. Yeter ki onu görecek gözleri bulunsan kalbin.

Dünya süslenmiş bu günlerde. Geçmişte farklı şehirlerde bulunmuşum hep bu mevsimde. Avrupa şehirlerinin ışıltılı Noel hallerini gözlemlemişim, tatilde olmanın keyfini çıkarmışım bir biçimde. İnsan nereye giderse gitsin önemli olan içindeki yolculuk. Kronik kederler dünyanın en güzel manzaralarının önünü keser. Önemli olan içindeki pırıltı insanın.

Hayatta sayısız kez kandırılmış, adaletsizliğe uğramış hissettim kendimi, uçmaya hazır kanatlarım kırıldı, bazı durumların hiç de sandığım gibi olmadıklarını kederle fark ettim. Kendimi çok suçladım, kendime çok kızdım. Avucumdan kayıp gitti bazı şeyler, küçük bir hamle yapmadığım için çok büyük şeyleri kaybettim. Derin düş kırıklıkları yaşadım bazı insanlara dair. Çok yakın sandığım birden çok uzaklara savruldu. Planlı, sinsi kötülükle, tasarlanmış zulümle de karşılaştım. Ama buradayım işte. Cesaretim, yeteneğim ve azmimi kimse alamadı elimden. Belki de hayat bir ödül saklıyordur hala benim için. Onu aramaya devam etmeliyim belki.

İnsan kendi yanlışlarını gözden geçirmeli ara sıra. Nedense göremeyiz yaptığımız hataları. Göremeyecek kadar içindeyizdir çünkü. Saat kulesinin görünmediği tek yer saat kulesinin içidir. Biz de hatanın içindeyizdir. Öylesine kuşatılmışızdır ki çırpınıp durmaktan fazla bir şey gelmez elimizden. Oysa nasıl da basittir bazı sorunların çözümü, tek bir adım atmak, küçük bir sıçrayış bile yeterlidir kimi zaman.

Yeni bir yıla geçmek neyi değiştirir diyebilir kimileri. Oysa önemli bir işlevi var veda edip yeniden başlayabilmenin, geriye dönüp olup bitene şöyle bir bakmanın, beyaz bir sayfa açabilmenin.

Dünya yangın yeri neyi kutlayacağız diyebilirsiniz. Hayatta oluşumuzu ve yangını söndürmeye niyetli oluşumuzu kutlayabiliriz belki.

Daha da kötüye gidebilir yorumlarına katılmak istemiyorum. Bu mücadeleyi reddetmek bir anlamda. İşaretler bunu gösterse de insanlık neleri başarmadı bu dünyada.

Yılbaşının eğlenmek zorundasınız mesajından gıcık kapmışımdır hep. Yine de dünyada eğlenceye ayrılmış bir gün olması iyi bir durum. Güzel sofralar kurup güzel giysiler giymek herkese nasip olmasa da sokakta bir yerlerde son kibritle ısınmaya çalışan kibritçi kızlar, derin kederler, yıkımlar olsa da müzik susmayacak, şov devam edecek, ertesi sabah aynı sefil hayatlara, aynı döngülere girilecek ama umudun parlatıldığı bir zaman dilimi olacak bu. Hiç yoktan iyidir.

QOSHE - UMUDU PARLATMAK - Neşe Yaşın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

UMUDU PARLATMAK

5 12
31.12.2023

Bir yıl daha geçti. Uğurlamak ve yeniden başlamak duygusu iyi geliyor insana. Sanal bir durum bu elbette ama dünya güneşin etrafında bir kez daha döndü işte, mevsimler birer birer yaşandı. İçim buruk yalnızlığında ürperiyor şimdi. Kendi serüvenimi düşünüyorum bu dünyada. Yalnızca benim bildiğim, benim bile tam bilemediğim kendi hikayemi. Dünyanın hikayesine dahil bir hikâye bu. Geçmiş bazı yıllarla kıyaslandığında pek de parlak bir yıl değilmiş benim için. Önümüzdeki yıl için işaretler taşıyor ama. Güzel şeyler olacak biliyorum. En azından kişisel hikayemde. İşaretlerini okuyorum şimdiden. Ya da içsel bir yönelim taşıyorum buna.

Emek olmadan güzel şeyler olmaz biliyorum bunu. Bazen geçmişte verdiğin emeğin üzerine yapman gereken yeni hamleler vardır. Bir zıplasan geçebileceğin yeni bir yer vardır. Oralardayım sanki. Zıplamak için cesaretimi ve enerjimi toplamaya çalışıyorum yalnızca. Engelleri görsem de kalbim kırık olsa da zıplayacağım. Düşsem de kalkıp yeniden deneyeceğim. Biliyorum bunu.

Emek ne muhteşem bir şeydir. Asla başa çıkılmaz sanılan şey yavaş yavaş hallolur. Yeter ki zekanı kullanıp organize olup hedefe azimle ilerleyesin. Mümkün olduğunu bilmek bile iyi geliyor insana. Nice emekler verildi ama sonuç hüsran oldu diyebilirsiniz. Olmuştur pek çok kez ama hedefe ulaşılmasa bile o mücadele yolculuğu armağan olarak kalmıştır bize. Yola çıkmış olmak, yolu yürümüş olmak bile........

© Yeni Düzen


Get it on Google Play